16 Haziran 2025 Pazartesi

ŞATTAFAT-Yılmaz Parlar

  

Sanatın Göz Kamaştıran Çığlığı

ŞATTAFAT” Sergisi Azarnegari Art House’da Büyüledi

Sanat, yüzeyin ardında saklanan hakikatleri cesurca anlatabildiğinde gerçek anlamını bulur. “ŞATTAFAT” sergisi tam da bunu yaptı: Estetiği bir sığınak değil, bir uyanış aracı olarak kullanarak izleyicisini hayranlıkla sarstı.

Azarnegari sanatını dünyaya kazandıran efsanevi sanatçı Ahad Saadi’nin kurucusu olduğu Azarnegari Art House, etkileyici bir sanat etkinliğine daha ev sahipliği yaptı.

Azarnegari Art House, Sanat Merkezi direktörü Handan Oksal gelen misafirlerle ayrı ayrı ilgilendi.

Sanatçı Ayça Şen’in dört yıldır sürdürdüğü “Yeteneksizler için Resim Atölyesi”nin altıncı sergisi olan “ŞATTAFAT”, izleyiciye yalnızca sanat değil; estetik, kültür, politika ve toplumsal cinsiyet üzerine derin bir sorgulama sundu.

Kadın Bedeninin Sessiz Çığlığı ve Görünürlüğün Ekonomisi

Sergi, özellikle kadın bedeni üzerinden şekillenen toplumsal beklentileri, görsel normları ve muhafazakâr estetiği sarsıcı biçimde gözler önüne serdi. Muhafazakârlığın ve tüketim kültürünün iç dünyamıza nasıl sızdığına dair çarpıcı bir sorgulama sunan sergi, sadece estetik değil, aynı zamanda bir zihinsel devrim teklif etti.

Kadın bedeni, gündelik jestler, arzular ve estetik normlarla örülü bir koreografi içinde sunulurken, sanatçılar “kadın” kimliğinin sistem tarafından yeniden tanımlanma çabasını teşhir etti. “Görev yalnızca görünmek değil; göze uygun görünmek, estetikle rıza üretmek” fikri, serginin ana eksenini oluşturdu.

Dolay Özdinç Göğüş’ten Unutulmaz Performans: ‘Ortadoğu Yine Yanıyor’

Serginin en dikkat çekici anlarından biri, Dolay Özdinç Göğüş’ün yuvarlak halı üzerinde gerçekleştirdiği performans oldu.

Oryantal ezgilerin eşlik ettiği bu anlatı, sadece bir dans değil; ideolojik ortaklıklara ait arzuların ve coğrafyanın kadın bedeni üzerinden yazdığı kaderin sembolik temsiliydi. Göğüş’ün ifadesiyle:

“Ortadoğu yine yanıyor. Sahnedeki figür hâlâ aynı: Birileri birileri üzerinden insanlık suçlarını, nefret şartlarını intikam ateşiyle aklileştirmeye çalışıyor.”

Bu performans, kadının sesi bastırılmış, bedeni gözetim altına alınmış dünyasında aslında söylenemeyenlerin çığlığıydı. Yüzeyde şatafat, derinde çöküştü.

Kolektif Anlatının Gücü: Doğa, Döngü, Kadın ve Zaman

Angelina Zeynep Trupia, Neslihan Hüsna, Sürayya Kurt gibi sanatçılar; doğa, zaman ve kadının dişil yaratım gücü üzerine kurulu eserleriyle dikkat çekti. Bu eserlerde doğa ve kadının birlikte döngüsel bir bütünlük oluşturduğu, bereket ve doğurganlık sembolleriyle derin bir bağ kurulduğu görüldü.

Şatafat burada yalnızca maddi ihtişamı değil, yaşamın göz kamaştırıcı karmaşasını da temsil eden bir metafora dönüştü.

Ahad Saadi’den Barış Çağrısı ve Kültürel Güç Vurgusu

Açılış konuşmasında Ahad Saadi, sanatın evrensel diliyle barışı yüceltirken, İran kültürünün kadim gücüne de vurgu yaptı.

“Sanat, barışın en güçlü taşıyıcısıdır. Azarnegari sanatıyla amacımız; farklılıklarımızla birlikte daha zengin, daha güçlü bir dünya kurmak. İran; sanatı, kültürü ve halkının dirayetiyle bu yolda önemli bir köprü olmaya devam edecektir.”

Sergi 21 Haziran’a Kadar Açık

Sanatseverlerin büyük ilgi gösterdiği sergi, açılış sonrası düzenlenen açık artırmayla da koleksiyonerlere ulaşma şansı sundu. “ŞATTAFAT”, 21 Haziran’a kadar Azarnegari Art House’da ziyaret edilebilir.

ŞATTAFAT, yalnızca bir sergi değil, sanatın direnişe dönüştüğü bir manifesto… Bu sergiyle birlikte estetiğin sadece göz alıcı bir yüzey değil, yüzeyin altında saklı hakikatin dili olabileceği bir kez daha kanıtlandı. Sanat adına, cesaret adına, kadın adına Mükemmel

yilmazparlar@yahoo.com

14 Mayıs 2025 Çarşamba

Ahad Saadi’nin "Bariş İçin Savaş" Eseri-Yılmaz Parlar

  

Ahad Saadi’nin "Bariş İçin Savaş" Eseri

Sanat Dünyasında Büyük Yankı Uyandırdı

Ateşin ve Kumaşın Dansıyla Barışa Yolculuk

Ahad Saadi ve "Azernegari":

Işığın ve Gölgenin Dansında Bir Barış Çağrısı

Sanat, insanın ruhunun en derin dehlizlerinde yankılanan bir sestir.

Bazen bir patlama darbesinde, bazen bir melodi notasında, bazen de bir kişinin bilgilerini içinde kendini gösterir.

 Ahad Saadi, "Azernegari"nin adını taşıyan özgün sanatıyla bu sesi ve güçlü bir şekilde duyuran nadir sanatçılardan biri.



Kendi adıyla anılan "Azernegari" tekniğini geliştirerek çağdaş sanat literatürüne özgün bir soluk kazandıran dünyaca ünlü Azeri sanatçı Ahad Saadi, sanatın sınırlarını zorlayan yeni eseri “Barış için Savaş” ile büyük yankı uyandırdı.



13 Mayıs 2025 Salı akşamı, Hilton Istanbul Maslak Hotel’de düzenlenen görkemli lansman gecesinde tanıtılan eser, yalnızca görsel değil, aynı zamanda insanlığa barışı hatırlatan güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. Otelin lobisinde siyah örtüyle gizlenerek sergilenen eser, alkışlar eşliğinde Prof. Dr. İlber Ortaylı ve davetliler tarafından birlikte açıldı.



Kumaşı Ateşle Resmetti: Yakılarak Oluşturulan Sanat Manifestosu

Yaklaşık 10 metrekare büyüklüğündeki dev tablo, geleneksel boyama tekniklerinden tamamen ayrılan özgün yapım süreciyle dikkat çekiyor. Saadi, kumaşı ateş pürmüzüyle işleyerek, yüzeyde oluşturduğu yanık tonlar ve katmanlarla üç boyutlu bir derinlik elde etti. Bu dokular, yer yer güderi hissi veren bir yapıya bürünerek izleyicide dokunsal bir illüzyon yaratıyor. Yağlı boya ile bütünleşen bu teknik, sanatçının ustalığını ortaya koyuyor.



Sanat ve Barışın Evrensel Buluşması

Ahad Saadi, 4200 saatlik bir çalışmanın ürünü olan bu eseri için şöyle konuştu:
“Bu eseri, bölgemizdeki savaşlara karşı bir vicdan çağrısı olarak tasarladım. Her yanık kumaş kokusunda barışı aradım. Umarım bu çalışma, dünyayı yönetenlere şu sözü hatırlatır: ‘En kötü barış bile en iyi kazanılmış savaştan iyidir.’”



Ortaylı: “Bir Manifesto”

Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı da geceye katılarak eseri şu sözlerle yorumladı:
“Ahad Saadi, sanatın gücünü barışa adayan bir dahi. Bu eser yalnızca bir tablo değil, bir manifestodur.”

Cannes Film Festivali’ne Yolculuk

“Barış için Savaş”, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası arenada da büyük ses getirmeye hazırlanıyor. Eser, önümüzdeki hafta Fransa’da düzenlenecek Cannes Film Festivali’nde sanatseverlerle buluşacak. Bu sayede, sanatın evrensel diliyle tüm dünyaya “barış” temalı güçlü bir mesaj iletilecek.



Sanatın Gücüyle Ateşten Barışa

Ahad Saadi’nin bu sıra dışı eseri, izleyiciye yalnızca bir tablo sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sessiz bir çığlığı, yakılmış hayalleri ve yeniden doğan umutları betimliyor. Kumaşın ateşle şekillendiği bu çağdaş anıt, sanatçının yalnızca güzelliği değil, insanlığın vicdanını da görünür kılma çabasının bir sembolü olarak öne çıkıyor.

Ahad Saadi, Azernegari sanatı ile sadece estetik bir şölen sunmakla kalmayıp, aynı zamanda insanlığa önemli bir mesaj veriyor: Barış, her türlü çabaya değer bir hedeftir. Onun sanatı, aramızdaki kısır konulardan kurtulmaya, empati kurmaya ve daha adil bir dünya inşa etmeye davet ediyor.

 Ahad Saadi'nin sanatı, bu paradoksu anlamamıza yardımcı olabilir. Sanatçı, savaş acılarını ve barışın çoğalmasını aynı anda vurgulayarak, bizi bakış açısının kısır anlatımdan kurtulmaya davet ediyor. Onun eserleri, barışın sadece silahların susmasıyla değil, aynı zamanda insanların kalplerinde ve zihinlerinde de inşa edilmesiyle mümkün olduğunu hatırlatıyor.



 Yurt dışından sergi için gelenler gibi seyahatini yarım bırakan iş kadını Fitnat Şaşal Yemişci’nin yorumunu almak istedik;

 Yemişci, “Saadi'nin eserleri, sadece estetik bir zevk sunmakla kalmaz, aynı zamanda izleyiciyi de düşündürür, sorgulamaya ve en önemlisi empati kurmaya davet eder.

 Saadi'nin sanatında, Ülkesimin, zengin kültürel özellikleriyle modern dünyanın karmaşıklığı iç içe geçer. Geleneksel motifler, çağdaş ilişkilerle hayatı yeniden bulur. Sanatçı, ürünlerinde sıklıkla insan figürlerini kullanır.” Şeklinde genelleme yaptı.

 yilmazparlar@yahoo.com

9 Nisan 2025 Çarşamba

EKAV İçsel Yansımalar Sergisi -Yılmaz Parlar

 EKAV’dan Sanatın Büyüleyici Dünyasına Yolculuk

İçsel Yansımalar’ Sergisi ile Ruhun Derinliklerine Yolculuk

"İnci Aksoy’un Vizyonuyla 34 Yıldır Sanata Işık Tutan EKAV, Türkiye ve İngiltere’den Sanatçıları Bir Araya Getirdi"

Türkiye’nin kültür ve sanat dünyasında ilham verici bir figür olarak öne çıkan, aynı zamanda iş dünyasının en güçlü kadınlarından biri olan İnci Aksoy’un kuruculuğunu üstlendiği EKAV / Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı, bir kez daha sanatseverleri büyüleyen bir sergiye ev sahipliği yapıyor.

EKAVART Gallery’de açılışı gerçekleşen “İçsel Yansımalar (Inner Psyche)” isimli uluslararası karma sergi, sanatın ruhu iyileştiren ve dönüştüren gücünü bir kez daha ortaya koyuyor.

Sergi, insan ruhunun derinliklerine uzanan, psikoloji, duygusal dışavurumculuk ve sembolizm akımlarını harmanlayan bir anlatım sunuyor.

Türkiye’nin öncü kültür ve sanat kurumlarından Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı (EKAV), kurucusu İnci Aksoy’un öncülüğünde, 34 yıldır sanatın dönüştürücü gücünü toplumun her kesimine ulaştırıyor.

Türkiye’nin en başarılı iş kadınlarından biri olan ve sanata olan tutkusuyla tanınan Aksoy, EKAV’ı “Sanat Geliştirir, Sanat İyileştirir, Sanat Birleştirir” vizyonuyla bir marka haline getirdi.

Sanatın Gücüyle İyileşmek ve Birleşmek

EKAV’ın Büyüleyici Mirası

“İçsel Yansımalar (Inner Psyche)”, Ruhun Labirentlerinde Yolculuk



Sezin Aksoy’un küratörlüğünde düzenlenen “İçsel Yansımalar” karma sergisi, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan 16 sanatçıyı bir araya getirdi.

Sergi, psikoloji, duygusal dışavurumculuk ve sembolizm  akımlarından beslenerek, insan bilinçaltının derinliklerine ışık tutuyor.

Sanatçılar, sosyal kimliklerin yarattığı baskıları, insan psikolojisindeki kırılmaları ve duygusal dönüşümleri farklı tekniklerle ele alıyor. Sergide, ışık ve rengin insan ruhundaki yansımaları adeta bir şölene dönüşüyor.

Her bir eser; bilinçaltının sessiz çığlıklarını, toplumsal rollerin birey üzerindeki baskısını ve ruhsal dönüşümü izleyiciyle buluşturuyor. Farklı teknikler ve disiplinlerin bir araya geldiği bu özel sergi, sanat aracılığıyla içsel keşfin kapılarını aralıyor.

“İçsel Yansımalar”8 Mayıs 2025’e kadar Ekavart Gallery’de sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.



Yasemin Vardarlılar’ın Büyüleyici Seramik Evreni “Başka Neler Mümkün?”

Sergide yer alan dikkat çeken isimlerinden ressam ve seramik sanatçısı Yasemin Vardarlılar.

Eserlerinde izleyiciyi gerçeklikten koparıp hayali bir yolculuğa çıkarıyor.

Gerçekliğin dışına çıkaran “Bu fiziksel yaşamın ötesinde başka hangi sihirler var?”

“Başka neler var?” gibi soruların peşinde koşan Vardarlılar, son serisinde beden ve ruhun uyumunu sorguluyor.

“Ya bedeniniz ruhunuzla birlikte genişleyebilseydi?” sorusunu yönelten sanatçı, çalışmalarında insan bedeninin ve kimliğinin metamorfozunu şiirsel bir dille yansıtıyor. Eserlerindeki çok katmanlı yapı, ruh ve bedenin farklı evrenlerdeki dansını gözler önüne seriyor.

EKAV,  Sanatın İyileştirici Gücüne İnanan Bir Çatı

Adı sanata, eğitime ve toplumsal duyarlılığa adanmış bir yaşamla özdeşleşen İnci Aksoy, EKAV’ı 1991 yılında sadece bir vakıf olarak değil, geleceğin sanatçılarına umut veren bir vizyon merkezi olarak kurdu.

Sanatı herkes için erişilebilir kılma hedefiyle yola çıkan Aksoy, bu süreçte sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da büyük saygı kazandı.

İnci Aksoy’un liderliğinde EKAV, sanatla büyümek, gelişmek ve iyileşmek isteyen herkes için bir yuva oldu. Onun vizyonu ve emeği sayesinde, "Sanat Geliştirir, Sanat İyileştirir, Sanat Birleştirir" mottosu sadece bir söz değil, EKAV’ın hayata geçirdiği her projede hissedilen bir gerçeğe dönüştü.

Sanatı toplumla buluşturma misyonuyla hareket ediyor. Bağış makbuzu ile çalışan vakıf, düzenlediği etkinliklerden elde ettiği gelirleri genç sanatçıların eğitimine aktarıyor.

Ekavart Gallery, her geçen gün büyüyen programıyla, Türkiye’nin kültür sanat hayatına yön veriyor.

“Sanat, sınırları olmayan bir dildir. EKAV ise bu dilin en güçlü temsilcilerinden biri.”

Süzer Plaza’da Ritz Carlton Oteli altında bulunan Ekavart Gallery, kar amacı gütmeyen bir sanat merkezi olarak, genç yeteneklere burs desteği sağlıyor ve sanatseverlere unutulmaz sergiler sunuyor.

Galerinin yalnızca bir sergi mekânı değil, aynı zamanda bir kültür platformu olarak büyümesi, EKAV’ın sanata olan tutkusunun ve vizyoner duruşunun en büyük kanıtı.

“İçsel Yansımalar” sergisi, 8 Mayıs 2025’e kadar sanatseverleri Ekavart Gallery’de bekliyor.

yilmazparlar@yahoo.com.

15 Aralık 2024 Pazar

Azarnegari Art House-Yılmaz Parlar

 Azarnegari Art House

Azarnegari Sanatı Yeni Bir Çağa Kapı Açtı, 

Sanatın Gücünü Keşfedin

Ahad Saadi’nin Büyüleyici Sanat Yolculuğu,

Sanat dünyasının efsanevi ismi Ahad Saadi’nin yarattığı Azarnegari sanatı, şaşırtıcı bir şölenle İstanbul Maçka’da sanata boyut kazandırarak, yeni bir döneme damga vurdu.

Ahad Saadi tarafından kurulan “Azarnegari Art House”, 14 Aralık 2024 Cumartesi günü, Parisa Karamnezhad, Javad Süleymanpur, Mehmet Najafzadeh ve Gökçe Akay gibi sanatçıların etkileyici eserleriyle kapılarını açtı.



Yalnızca bir açılış değil, aynı zamanda sanatın ve sanatçının toplum üzerindeki etkisini vurgulayan anlamlı bir buluşma oldu.

Bu özel sergi, sanatçının yenilikçi yaklaşımını ve Azarnegari'nin büyüleyici estetiğini, sanatseverleri bir araya getirerek muhteşem bir deneyim sundu. Sanatseverler, gün boyu devam eden bu eşsiz atmosferde, sanatın insanının gücü üzerindeki gücü bir kez daha deneyimlediler



Sanat merkezi Sanat Evinin açılışına, Başta Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği olmak üzere, sanat eğitim dernekleri, üniversite temsilcileri, değerli akademisyenler, ünlü sanat koleksiyonerleri, alanında yetkin başarılı sanatçılar ve sanat sever elit bir topluluk katıldı.

Modern sanat anlayışına öncülük eden bir buluşma noktalarından biri oldu. Ahad Saadi’nin, ateşle sanata anlam katan Azarnegari teknikleri, sanatı yeni bir boyuta taşıyarak estetik algıyı tamamen yeniden tanımladı.



Konukların samimi sohbetleri ve eserler üzerine yaptıkları derinlemesine tartışmalarla renklendi. Sanatın evrensel bir dil olduğunu bir kez daha hissettiren bu etkinlik, sanatın sadece bireyler için değil, toplumlar için de ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi.

Ahad Saadi’nin çocukluk yıllarından beri ateşle yanan bir tutku olarak geliştirip dünya çapında bir fenomene dönüşen Azarnegari, sanatseverleri şaşkın, hayran ve düşünceye dalmış bir halde bırakıyor. Kumaşların ışıkla dansı, izleyiciye her bir eserin kendi hikayesini fısıldamasına olanak tanıyor. Kumaşın üzerindeki ışık oyunları ve renklerin ahengi, sanatçının derin felsefi düşüncelerinin bir yansıması olarak hayat buluyor.



Sanat dünyasında yeni bir deha olarak kabul edilen Ahad Saadi, Azarnegari sanatıyla evrensel değerlere ışık tutuyor. Onun çalışmaları, estetik ve güzelliği kutsayarak olumlu düşüncenin gücünü öne çıkarıyor. Saadi’nin eserlerinde çiçeklerin canlılığı, doğanın büyüleyici estetiği ve ışıkla uyumlu bir dönüşüm öne çıkarken, izleyiciler bu eserlerde kendi iç dünyalarına derin bir yolculuk yapma fırsatı buluyor.

Saadi’nin özünde bulunan sevgi, şefkat ve naziklik değerleri, onun Azarnegari ile sanatı evrensel bir dile dönüştürmesini sağlıyor. Modern çağın kaosunda bir huzur adası yaratan sanatçı, eserlerinde bu bütünleşmeyi başarıyla sergiliyor. Tebriz’de doğan Saadi, kültürel zenginlikten beslenen bu sanatsal yaklaşımıyla sadece kendi köklerinden değil, aynı zamanda tüm insanlığın ortak değerlerinden ilham alıyor.



“Azarnegari Art House” sergisi, Ahad Saadi’nin benzersiz sanat anlayışının bir başka boyutunu ortaya koyarken, sanatseverleri unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor. Modern sanatın büyük ustalarından biri olan Saadi, eserleriyle hem bugünü hem de geleceği etkiliyor. Onun yarattığı bu sanat evreni, sürekli bir yenilik ve ilham kaynağı olarak, tüm insanlığı daha iyi bir geleceğe davet ediyor.

Ahad Sadi’nin öncülüğünde yükselen bu mekân, sanatın ve sanatçının geleceğine ışık tutma misyonunu sürdürüyor.

Sanat Evi'nin Göz kamaştıran sanat eserlerinin sergilendiği bu özel sergisi, sanatın birliği ve beraberliğin simgesi olma misyonunu bir kez daha gözler önüne serdi. Her sanatçının kendine özgü tarzını ve bakış açısını yansıtmakla kalmayıp, ziyaretçilere derin düşüncelere dalma fırsatı sundu.

 

yilmazparlar@yahoo.com


3 Aralık 2024 Salı

Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik İçin İstanbul’da Buluştu-Yılmaz Parlar

  

Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik İçin İstanbul’da Buluştu

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) stratejik ortaklığında, Orbit Consulting ve Kipaş Holding iş birliğiyle 3 Aralık 2024 Salı günü düzenlenen 5. Sustainability Talks İstanbul, Hilton İstanbul Bomonti’de tekstil sektörünün önemli isimlerini bir araya getirdi. Etkinlik, sürdürülebilirlik bilincini artırmak ve yenilikçi çözümler sunmak amacıyla düzenlendi.



Açılış Konuşmaları ve Öne Çıkan Temalar

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, açılış konuşmasında sürdürülebilirlik konusunda Türkiye'nin lider konumunu vurguladı. Öksüz, tekstil endüstrisinin küresel dönüşümdeki rolüne dikkat çekerek, yenilikçi teknolojilerle donatılmış sürdürülebilir bir gelecek hedeflediklerini belirtti.



Bikem Kanık (Orbit Consulting) ve Halit Gümüşer (Kipaş Textiles), sektörün değişen dinamiklerini ele alırken, yenilikçi yaklaşımların önemini vurguladı. Gherzi Textil Organisation’dan Giuseppe Gherzi, uluslararası tekstil trendlerine dair kapsamlı bir analiz sundu.

Panel Özetleri, Gelecek İçin Çözüm Önerileri

Sürdürülebilirlik Odaklı Yenilikçi Teknolojiler

Moderator, Brooke Roberts-Islam (TECHSTYLER / FORBES)



Panelde, karbon ayak izini azaltmaya yönelik teknolojiler ve malzeme inovasyonları ele alındı. Panelistler arasında Burak Orhan (Arifioğlu Karacasu), Julio Perales (Archroma) ve Selda İneler (TextileGenesis) dikkat çeken konuşmalarıyla yer aldı.

Döngüsellik, Hammaddeden Ürüne Uzanan Yolculuk

Moderator: Karla Magruder (Accelerating Circularity)

Döngüsel ekonominin tekstildeki etkisi ve hammaddelerin geri dönüşümüne odaklanan bu panel, özellikle Patrick Vignal (LACOSTE) ve Claudia de Witte (Naia from Eastman) gibi sektör devlerinin katkılarıyla zenginleşti.



Değer Zinciri, Ekotasarımın Entegrasyonu

Moderator, Sultan Tepe (İTHİB)

Ekotasarımın tekstil sektörüne entegrasyonu üzerine yapılan tartışmada, Cem Erdoğrul (Temsan Air) ve Stefan Hutter (Säntis Textiles) gibi isimler sürdürülebilir üretim süreçlerini detaylandırdı.



Moda ve Tekstil Endüstrisinde Düşük Karbon Dönüşümü

Moderator, Hakan Karaosman (Cardiff University)

Bu panelde, düşük karbon stratejilerinin tekstil üretim süreçlerindeki yansımaları ele alındı. Filiz Akkanat (Tunç Arık Bey Tekstil) ve Thomas Matiz (Lenzing Group), yeşil enerji kullanımını ön planda tutan projelerini paylaştı.

 S-Talks Open Discussion

Konuklar, Ahmet Kasım Han (Beykoz Üniversitesi) ve Bikem Kanık (Orbit Consulting)

Ekonomik, sosyolojik ve felsefi perspektiflerden sürdürülebilirlik dönüşümünün ele alındığı tartışma, katılımcılardan büyük ilgi gördü.



Döngüselliği Şekillendirmek, Moda ve Tekstilde İskandinav Deneyimi

Moderator, Rikke Therkildsen (Danimarka Başkonsolosluğu)

İskandinav ülkelerinin döngüsel ekonomi uygulamaları, Gisle Mariani Mardal (NF&TA) ve Holger John (UPM Biochemicals) gibi konuşmacılar tarafından detaylandırıldı.



Sektöre Yön Veren İş Birlikleri

Etkinlik, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önemli iş birliği fırsatlarını gündeme taşıdı. Döngüsel ekonomi, düşük karbon hedefleri ve yenilikçi teknolojiler gibi konuların ele alındığı etkinlik, tekstil sektörünün geleceği için yol haritası oluşturdu.



5. Sustainability Talks İstanbul, sürdürülebilirlik alanında farkındalık yaratmak ve sektörü ileriye taşımak için atılan önemli bir adım olarak öne çıktı.

yilmazparlar@yahoo.com

6 Ağustos 2024 Salı

Laleli Moda Alışveriş Festivali 10. Kez Kapılarını Açtı-Yılmaz Parlar

  

Laleli Moda Alışveriş Festivali 10. Kez Kapılarını Açtı

İstanbul Valisi Davut Gül, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, TİM ve İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, çeşitli STK başkanları ve LASİAD üyelerinin katılımıyla 5 Ağustos 2024 Pazartesi günü düzenlenen Laleli Fashion Shopping Festival’in onuncusu büyük bir coşkuyla başladı.



Ticaret Bakan Yardımcısı Gürcan, "Uluslararası Rekabet Gücümüzü Artırmayı Hedefliyoruz"

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, festivalin açılışında yaptığı konuşmada, Ticaret Bakanlığı olarak eğitimden danışmanlığa, pazara girişten markalaşmaya kadar tüm süreçleri destekleyerek uluslararası pazarlarda rekabet üstünlüğü sağlamayı ve ihracata katkı sunmayı amaçladıklarını belirtti.



İstanbul Valisi Davut Gül, "Laleli'yi Özel Kılan Yaratıcılık ve Dinamizmdir"

İstanbul Valisi Davut Gül, Laleli Fashion Shopping Festival’i düzenlemenin büyük bir anlam taşıdığını ve 10 yıldır devam etmesinin önemini vurguladı. Gül, Laleli’yi farklı kılan unsurların yaratıcılık, dinamizm ve sektöre kattığı canlılık olduğunu ifade etti.



Türkiye’nin Ekonomik Büyümesi Devam Ediyor

Ticaret Bakan Yardımcısı Gürcan, konuşmasında Türkiye'nin 2023 yılında %4,5 oranında büyüme kaydettiğini ve küresel ekonominin zorluklarına rağmen 15 çeyrek boyunca büyümeyi sürdürdüğünü hatırlattı. Gürcan, Türkiye ekonomisinin kaliteli ve geniş ürün çeşitliliği, esnek ve hızlı üretim kapasitesi, zamanında teslimat kabiliyeti ve stratejik pazarlarla olan yakınlığı sayesinde küresel pazarda rekabet avantajı sağladığını belirtti.



TİM Başkanı Gültepe, "Laleli’nin İş Yapış Modeli Benzersizdir"

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Laleli’nin iş yapış modelinin benzersiz olduğunu ve dünya genelindeki ekonomik zorluklara rağmen Türkiye’nin ihracat rakamlarının umut verici olduğunu dile getirdi. Gültepe, enflasyonla mücadele ederken üretim, istihdam ve ihracatı unutmamak gerektiğini vurguladı.



İTO Başkanı Avdagiç, "Laleli Sadece Moda Değil, Tasarım ve Kalitenin de Merkezi"

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Laleli’nin sadece modanın değil, aynı zamanda tasarım ve kalitenin de merkezi olduğunu belirtti. Avdagiç, döviz kurları ve enflasyon arasında makul bir denge sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Fatih Belediye Başkanı Turan, "Laleli Türkiye'ye Önemli Markalar Kazandırdı"

Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Laleli’nin ekonomiye kazandırdığı önemli markalara değinerek, belediye olarak festivalin başarısı için her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyledi.



LASİAD Başkanı Eyyüpkoca, "Festivalin Yüksek Katılımı Bizi Mutlu Etti"

LASİAD Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, festivalin düzenlenmesi için emek veren komite üyelerine teşekkür ederek, yüksek katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Görsel Şov ve Defilelerle Festival Başladı

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen görsel şovlar ve defileler, festivale katılan modaseverler tarafından büyük ilgi gördü. Laleli Fashion Shopping Festival, moda ve alışveriş tutkunlarını bir araya getirmeye devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Haziran 2024 Çarşamba

Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği-Yılmaz Parlar

 Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği

Biz Birlikte Güçlüyüz" Programı Kapsamında "Zengezur’un İşçiliği" Sergisi Sanatseverlerle Buluştu



Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında imzalanan kültürel iş birliği anlaşması, iki ülke arasındaki sanat ve kültür bağlarını daha da güçlendirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi doğrultusunda Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde düzenlenen “Zengezur’un İşçiliği” sergisi, “Biz Birlikte Güçlüyüz” programı adı altında sanatseverlerle buluştu.



Sanat ve Kültürün Birleştirici Gücü

“Biz Birlikte Güçlüyüz” programı çerçevesinde düzenlenen sergi, sadece iki ülke arasındaki kültürel iş birliğini pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda sanatın ve kültürün birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak değerlerini yansıtan bu etkinlik, gelecekteki iş birlikleri için de sağlam bir temel oluşturdu.



Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği ve Kemale Cabbarova’nın Başkanlığını yaptığı Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği iş birliğiyle 'Biz Birlikte Güçlüyüz' programı kapsamında ' Zengezur’un İşçiliği' isimli Sergi,  Valide Sultan Gemisi'nde sergilendi.



Kültürel İş Birliğinin Güçlü Bir Yansıması

Kültürel değerlerini ve tarihini yansıtan bu sergi, Azerbaycan ve Türkiye'nin sanat ve kültür alanındaki iş birliğinin somut bir örneğini oluşturdu. Sergi, Zengezur’un zengin tarihi ve sanatsal mirasını gözler önüne seren eserlerle doluydu. El işçiliğinin ustalıkla sergilendiği bu etkinlik, katılımcılara Zengezur’un benzersiz estetiğini ve zanaatını yakından tanıma fırsatı sundu.



25 haziran 2024 Salı Günü Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın tahsis etdiği Valide Sultan Gemisi'ndeki etkinliğe Azerbaycan'ın İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade, Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer, Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova başda olmak üzere Büyükelçilik ve Başkonsolosluk Temsilcileri,  Parti Temsilcileri, Müze ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanları katıldılar. İki ülke milli marşları sonrası açılış konuşmaları gerçekleşti.



Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova Türk dünyasının coğrafya olarak parçalandığını her tarafta her türlü sanatı gördüğümüzü bunları derlemeye birlikte olmak için yola çıktıklarını söyledi. “Biz birlikte güçlüyüz. Cumhurbaşkanı armağan ettiği Türkiye'de Azerbaycan arasında kültür alanında imzaladığı kararname bizlere teşvik etmiş projelerin hazırlamasına ilham kaynağı oldu. Bu bizi büyük zaferlere, ve çevrelere götürür. Bizim en büyük şerefimiz eğitim, tarih ve değerlerimizde. Biz bunu birlikte başaracağız.” dedi



 Azerbaycan İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade konuşmasında; “Azerbaycan tarihi ve kültürel değerleriyle bilinen kadim bir Türk yurdudur. Bugün Azerbaycan’ın zengin mirasını burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Tarih boyunca bu topraklar Azerbaycan’ın kültürel ve turistik merkezi olmuştur. Ne yazık ki, 19. yüzyılın başında büyük değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Farklı bölgelerden gelen yerleştirmeler ve politik baskılar sonucunda Azerbaycan toprakları zor bir dönemden geçmiştir.



1920 yılında Azerbaycan topraklarının bir kısmı Ermenistan’a verilmiştir. Bu durum, Azerbaycan ile kardeş ülkemiz Türkiye arasında coğrafi bir kopuşa yol açmış, Türk dünyasının bölünmesine yönelik kasıtlı bir hamle olmuştur. Cumhuriyetler döneminde, Azerbaycan halkı etnik temizlik ve baskılara maruz kalmıştır. Ermeni yerleşimciler, Azerbaycan’a ait kültürel, tarihi ve dini anıtları yok etmişlerdir. Örneğin, 19. yüzyılda başkentimizde inşa edilen camiler, sadece birkaçının günümüze ulaşmasıyla büyük bir tahribata uğramıştır.

Bu nedenle, bugün burada kültürümüzü yansıtmak ve paylaşmak son derece önemlidir. Bu vesileyle, bu etkinliği organize eden tüm sivil toplum kuruluşlarına ve emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunarım. Çalışmalarında başarılar dilerim.” kültürü vurguladı

Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov; “Bugün, kültür ve medeniyetimizin güzelliklerini sizlerle paylaşmak için burada toplandık. Edebiyatın tarihini kardeş ülke Türkiye'de tanıtmak ve yaymak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinlikte, sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

 Azerbaycan halkının binlerce yıllık yaratıcı birikimini, medeniyet ve kültürel miraslarını, sanatsal başarılarını bu etkinlikte sizlere sunuyoruz. Azerbaycan’ın mimari örnekleri ve büyük Türk dünyasının ortak kültürel mirası, geleneksel unsurlarla harmanlanmış olarak karşınızda sergileniyor.

 Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın liderliğinde, son elli yılda izlenen politikalar ve kararlı adımlar sayesinde, halkımızın dini ve kültürel kimliği korunmuş ve yaşatılmıştır. Kırk dört günlük savaşta, otuz yıla yakın bir süre işgal altında kalan topraklarımızı geri almak için verdiğimiz mücadelede ordumuz büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, Azerbaycan’ın kararlı duruşunun ve birlikteliğinin bir sonucudur.



 Bu bölgede yaşanan demografik değişiklikler ve zorluklar, halkımızın azmi ve kararlılığı sayesinde aşılmıştır. 1830 yılından bu yana Pehlivanlar ve Nakşibent tarikatı mensuplarının yaşadığı bu topraklarda, 1948 yılında Azerbaycanlıların kendi topraklarına dönme arzusu gerçekleşmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, 28 Mayıs 1918 tarihinde ilan edilmiş ve bu tarihten itibaren bağımsızlık mücadelemiz devam etmiştir.

 Bugünkü etkinlikte, binlerce yıllık kültürel ve mimari mirasımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Terör baskılarına rağmen, Azerbaycan halkı kültürel ve dini değerlerini korumaya devam etmiş, ideolojiler değişse de bu değerlerimizi yaşatmaya kararlılıkla devam etmiştir.” Açıklamalarda bulundu.

 Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, yaptığı kısa konuşmada Türk tarihinin Türk sanatındaki eserlerin eşsizliğini, özgünlüğünü mükemmelliğini dile getirdi.

Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer özetle “İstanbul Boğazı'nda, Eğitim Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz bu Bu etkinlik, inançlı ve kültürel bakanlıklarımızın iş birliği ile güçlenmiş, kültür miraslarımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacını taşımaktadır.

Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, dernek olarak kültürel miraslarımızı korumaya, kültür ve tarihimizin şanlı geçmişini geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. Türkiye ve tüm Türk cumhuriyetlerinde, kültürel etkinlikler ve sanatsal faaliyetlerin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Eğitim alanına yapılan yatırımların, geleceğimizin teminatı olduğuna inanıyor ve gençlik teşkilatımızla bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.

Dernek olarak, ülkemizin geleceği için devletine gönülden bağlı, aydınlık ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir toplum oluşturma hedefindeyiz. Karanlıkları eğitimle aydınlatacağımıza ve bu yolda başarıya ulaşacağımıza olan inancımız tamdır.” İfadelerini kullandı.



Serginin Öne Çıkan Detayları

İskender Serdarlı'nın Zengezur’un Takı Kutusu: Zengezur’un doğal güzelliklerinden ve kültürel mirasından ilham alınarak üretilen eserler, zengin motifler ve ince işçilikleriyle dikkat çekti.



 Mücevheratın Sanatsal İşçiliğinde Bir Ustalık Eseri

İskender Serdarlı, Zengezur’un doğal güzelliklerinden ilham alarak tasarladığı yeni takı kutusu koleksiyonuyla göz kamaştırdı. Bu eşsiz koleksiyon, sadece bir takı saklama aracı olmanın ötesinde, sanat ve zanaatin kusursuz bir birleşimini yansıtıyor.

Sergi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Katılımcılar, eserlerin zarif detaylarını ve ustalıkla işlenmiş motiflerini büyük bir hayranlıkla inceledi. Özellikle el işçiliğinin detayları ve tarihi dokunun modern bir anlayışla yeniden yorumlanması, ziyaretçilerden tam not aldı.

Serdarlı'nın koleksiyonunda yer alan takı kutuları, farklı boyut ve şekillerde sunulmakta olup, her birinin kendine özgü bir hikayesi var. Kutuların iç kısmında, ipek ve kadife gibi lüks kumaşlar kullanılarak takılarınızın en iyi şekilde saklanması ve korunması sağlanmış. Ayrıca, kutuların dış yüzeyinde kullanılan ahşap ve metal işçiliği, usta ellerin emeğini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor.

Programda Nazlı Bağırova’dan Qaval dansı, Hazerfem Dans Topluluğu gösterisi, ses sanatçısı Visela Askerova ve piyanoda Fidan İsmailova ile Azeri ezgileri sergilendi.

yilmazparlar@yahoo.com